Tezel’in Delovaya Stolitsa gazetesi ile yaptığı söyleşinin bazı bölümleri özetle şöyle:
“21’İNCİ YÜZYILDA HANGİ SULTANDAN BAHSEDİLİYOR? ERDOĞAN GÜÇLÜ BİR LİDER”
“21’inci yüzyıldayız. Hangi sultandan bahsediliyor? Gazetecilik açısından bakıldığında bunun iyi bir başlık olabileceğini anlıyorum, ama sultanlar çoğunluğun oyları ile seçilmiyordu. Biz laik, demokratik başkanlık sistemi ile yönetilen bir devletiz. Bazı eksikliklerimiz var, ama hangi ülke bugün ideal durumda? Evet, Sayın Erdoğan, güçlü bir lider.”
“TÜRKİYE’DE GAZETECİLİK FAALİYETLERİNDEN DOLAYI TUTUKLU KİMSE YOK”
“Darbe girişiminin ardından tutuklanan kişiler, mahkemeye çıktılar. Bu kişileri muhalifler olarak nitelendirmek yanlış. Muhalefet derken, herhalde, hükümete ya da cumhurbaşkanına oy vermeyen kişilerden bahsediyorsunuz. Bu kişiler ülke nüfusunun yüzde 48-49’unu oluşturuyor. Milyonlarca kişi, Türkiye demokrasisine karşı yapılan başarısız darbe girişiminden dolayı yargılanan binlerce kişiyi desteklemiyor. FETÖ, muhalefet değil.
Evet, hapishanelerde gerçekten gazeteci kimliğine sahip bazı kişiler bulunuyor. Ancak onlar, gazeteci oldukları için hapiste değiller. Bu kişiler gizli örgütlere üye olmakla ve gazetecilik faaliyetlerini kendilerini gizlemek için kullanmakla suçlanıyorlar.
“TÜRKİYE-UKRAYNA İLİŞKİLERİ MÜKEMMELE DOĞRU İLERLİYOR”
Türkiye-Ukrayna ilişkileri bugün gerçekten çok iyi durumda. ‘Mükemmel’ demek istemiyorum, çünkü hiçbir şey ideal değildir, ama ilişkilerimiz mükemmele doğru ilerliyor. Türkiye ve Ukrayna arasında karşılıklı olarak turist ziyaretleri artıyor. Ülke yönetimlerimizin de çok yakın ilişkileri bulunuyor.
Maydan olaylarından önce ilişkilerimizin potansiyelinden bahsediyorduk, ancak çok fazla bir şey yapılmamıştı. Bugün bu potaniyeli daha fazla kullnmak istiyoruz. Maalesef Ukrayna’daki şartlar, çok hızlı ilerlenmesine imkan tanımıyor. Fakat çalışmalar sürüyor ve reformların devam etmesiyle hız kazanacak. Birçok ülkenin ilişkilerinin, Türkiye ile Ukrayna arasındaki dostluk, güven ve saygı düzeyine erişemediği görülüyor.
Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 4 milyar dolar seviyesinde. Bu, gurur duyulacak bir seviye değil. Liderlerimiz, bu rakamı 10 milyar dolar, daha sonra ise 20 milyar dolar seviyesine yükseltme konusunda mutabakata vardı. Özellikle serbest ticaret anlaşması imzalanırsa, bu başarılabilir. İş birliği potansiyelimizin tüm alanlarda artacağını temenni ediyorum. Birbirimize ürün satmanın dışında, ortak üretim de yapabiliriz.
“UKRAYNA’DA YOLSUZLUKLARIN BİTTİĞİNİ SÖYLEYEMEM”
Ukrayna’ya gelen Türk şirketleri, bazı riskleri üstlenmek durumunda kalıyor. Ancak bazen kimi şirketler, coşkularını yitirmelerine yol açan problemlerle karşılaşıyor. Ukrayna, yatırımcılar için en iyi ortamı yaratmalı ve bugün bunun temelleri oluşturuluyor. Biz Türk iş adamlarına, ‘Bakın, durum değişiyor, birçok şey yapılıyor’ diyoruz. Ancak aksi durumlar da yaşanıyor. Örneğin, Türk iş adamı bir bina satın alıyor, yatırımlar yapıyor, çalışıyor, ama sonra ansızın birtakım engellerle karşılaşıyor. Konu mahkemeye taşınıyor ve garip, anlaşılmaz kararlar çıkıyor. Bu tür art niyetli yaklaşımlar sona ermeli. Fakat Ukrayan hükümeti bizim yanımızda, bunu durdurmak için gayret sarf ediyor. Ben her zaman olumlu tarafından bakıyorum, ama aynı zamanda gerçekçi ve dürüst olmam gerekiyor. Henüz Türk işadamlarına bu ülkede yolsuzlukların bittiğini söyleyemem.
Rusça yayımlanan söyleşinin tamamını okumak için tıklayın.
21.8.2018