Büyükelçi Güldere: “Ukrayna’ya gelen vatandaşlarımız gerekli hassasiyeti göstermeli”

Türkiye Cumhuriyeti Kiev Büyükelçisi Yağmur Güldere, Ukrayna’daki Türk gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bu haber 01 Mart 2019 - 11:10 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Güldere, Ukrayna-Türkiye ilişkilerinden, Kırım ve Donbass sorununa, Türk vatandaşlarının Ukrayna’da yaşadıkları sıkıntılara kadar birçok konuda önemli mesajlar verdi.

Büyükelçi Güldere’nin açıklamaları özetle şöyle:

Ukrayna ile sağlıklı ilişkilerimiz tesadüfi değil

Ukrayna ile Türkiye’nin arasındaki sağlıklı diyalog tesadüfi değil. İki tarafın arzusu ve tercihi doğrultusunda ortaya çıkan stratejik bir tercih.

Ukrayna ile ilişkilerimizde, 2011 yılında Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyinin (YDSK) kurulması sonrası bir adım ileriye geçtik. YDSK’ye bağlı Karma Ekonomik Komisyonun Eşbaşkanı kısa süre önce Hulusi Akar oldu. Sayın Hulusi Akar’ın tercihi de daha önce Nurettin Canikli idi. Bunu, Ukrayna ile savunma sanayi alanında gelişen iş birliğimize dair bir mesaj olarak yorumluyorum. Diğer organ ise, siyasi hazırlıkların yürütülmesinden sorumlu olan Ortak Stratejik Planlama Grubu (OSGB).

Ukrayna ile siyasi ilişkilerimiz son derece sağlıklı, sağlam temeller üzerinde ilerliyor. Ukrayna’da hem Türkiye’ye hem de Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yoğun bir sevgi ve ilgi var.

Serbest ticaret anlaşması bir an önce imzalanmalı

Ekonomi alanında muazzam bir iş birliği potansiyeli bulunuyor. Henüz arzu ettiğimiz yerde değiliz. Yaklaşık 4 milyar dolarlık ticaret hacmimiz var, ama bu katiyen yeterli değil. Serbest ticaret anlaşmasının bir an önce imzalanması gerekiyor. İş adamlarımızın da talebi bu yönde.

Tabii bu kolay bir anlaşma değil. Ukrayna’nın bizim bazı sektörlerimizi tehdit edecek kadar güçlü olduğu alanlar var. Mesela tarım, demir çelik, IT. Bizim de güçlü olduğumuz başta tekstil gibi bazı sektörlerde ise Ukrayna’nın hassasiyeti var.

Doğru kurgulandığı takdirde bu anlaşma hem Ukrayna hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak bir anlaşma. Tabii ki müzakereciler sektörlerin hassasiyetlerini daha fazla gözetmek durumundalar. Ama büyük resme baktığımız zaman bu anlaşmayı imzalamak ortak menfaatlere hizmet edecektir. 10 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmak için bazı adımları atmamız gerekiyor. Serbest ticaret anlaşmasının 2019’da nihayet imzalanacağını umuyorum.

Ukrayna’da 2 milyar doların üzerine yatırımımız var. Bence bu da yeterli değil. Yatırımların artması konusunda Ukrayna tarafıyla ilgili bazı sorunlar yaşanıyor. Parasını alamayan Doğuş gibi şirketleri duyunca küçük şirketler çekingen davranıyor. THY’nin, Lifecell’in sorun yaşadığını duyanlar iki üç kere düşünüyorlar. Onur İnşaat gibi burada çok ciddi saygınlığı olan şirketlerimiz de var.

Ukrayna makamlarından temel beklentilerimiz, şirketlerimize adil rekabet koşullarının sağlanması, hukukun üstünlüğü ilkesinin işletilmesi, şirketlerimizin bazı suni baskılara maruz bırakılmaması.

Turizmde tablo olumlu

Turizmde oldukça olumlu bir tablo var. Geçen sene Ukrayna’dan Türkiye’ye 1,4 milyon turist gitti. Türkiye’den de 200 bin turist buraya geldi. Türkiye’den Ukrayna’ya gelen her kişi, Ukrayna’dan Türkiye’ye giden her ikişi iki halkın birbirini daha iyi tanımasına vesile oluyor. Ukrayna halkı mantalite olarak bize çok yakın. Ortak evlilikler, doğan çocuklar, Kırım mevzusu derken Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin birkaç sene içerisinde çok daha farklı bir beraberliğe evrileceği yönünde bir beklentim var.

İki ülkenin kültür çevreleri arasında sinerji yaratmak da öncelikli gündem maddelerimiz arasında. Kırım Tatarlarını, Ahıska Türklerini, Gagavuzları katacağımız projeler üzerinde de çalışmaya devam edeceğiz.

Ukrayna’nın istikrarı Türkiye’nin menfaatine

Ukrayna’nın reformlarını tamamlayarak, ayaklarını yere sağlam basması Türkiye’nin de menfaatine olacaktır. Kırım konusunda Ukrayna’ya olan desteğimiz en başından beri çok açık. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediğimizi açık şekilde ortaya koyduk. Donbass konusunda da aynı şekilde. Bu ihtilafların barışçıl ve diplomatik zeminlerde çözülmesi lüzumu açık.

Ukrayna’nın Kırım konusunda sunduğu karar tasarılarında BM’de destek veriyoruz. İslam İşbirli Teşkilatı nezdinde, Hansaray’daki restorasyonla ilgili iddialar hakkında UNESCO’da, Kırım’daki insan hakları ihlalleri konusunda AGİT’te, Cenevre’deki BM ofisinde ve her konuda Ukrayna’yla bu süreçte iş birliği içerisindeyiz.

Kırım Tatarlarının yaralarının sarılması için çalışıyoruz

Kırım Tatarları bu sene iki trajik yıl dönümünü bir arada yâd edecekler. İlhakın beşinci yıl dönümü ve büyük 44 sürgününün 75’inci yıl dönümü. 75’inci yıl dönümüm anılmasıyla ilgili fikirler üzerinde birlikte çalışıyoruz. Yakın mazideki ilhakın yol açtığı sorunların çözülmesi konusunda da Kırım Tatarları ile iş birliği içerisindeyiz. Kırım Tatarları 44 sürgününün yaralarını sarmak üzere ana yurtlarına yeni dönerlerken, birçoğu tekrar zorunlu bir sürgünle karşı karşıya kaldı. Bu yaraların sarılması konusunda yakın temas içerisindeyiz.

İki ayda 400 vatandaşımız Ukrayna havaalanlarından geri gönderildi

Çipli kimlikle seyahate geçilmesinin de etkisiyle Ukrayna’ya gelen vatandaşlarımızın sayısında ciddi bir artış var. AB ile Ukrayna arasındaki birtakım anlaşmalar ve kontroller nedeniyle özellikle son dönemde havaalanlarından geri gönderilen vatandaşlarımızın sayısında çok ciddi artış tespit ettik. İki ayda 400’ün üzerinde vatandaşımızın havaalanlarında geri gönderildiğini gördük.

Ukrayna’ya gelen vatandaşlarımız gerekli hassasiyetleri göstermeli

Bu konunun çözümü için biz gerekli girişimleri yapıyoruz. Ama bu sıkıntıların bir kısmı da gerekli şartlar karşılanmadan Ukrayna’ya gelinmesi nedeniyle ortaya çıkıyor. Ukrayna’ya gelişinde havaalanında dönüş biletlerini ibraz etmeyen, otel rezervasyonunu göstermeyen bazı vatandaşalarımız Ukrayna Göçmen Servisi tarafından potansiyel göçmen olarak görülüyorlar. Bizim bu işlem sonrasında o vatandaşlarımızın ülkeye girişini sağlama imkanımız maalesef yok.

Biz sıkıntıya düşen vatandaşlarımızın takibini tabii ki yapıyoruz, ama hepsinden haberdar olmamız mümkün değil. Mağduriyet yaşanmaması için, Ukrayna’ya gelen vatandaşlarımız gerekli hassasiyetleri göstermelerini rica ediyorum.

Ukrayna’nın doğrudan AB ile sınırı var. Zaman zaman AB’ye yasa dışı geçiş teşebbüsleri kapsamında bizim vatandaşlarımız yakalanabiliyor. Dolayısıyla bu da Ukrayna makamları nezdinde hassasiyet yaratarak ekstra sert tedbirlere sebep olabiliyor. Biz bu sıkıntıların minimuma indirilmesine yönelik Ukrayna Göçmen Servisi ve Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ile görüşüyoruz.

Büyükelçiliğe telefonla ulaşamayan vatandaşlarımız serzenişlerinde haklı

Ukrayna’da resmi kayıtlara göre 15-20 bin civarında vatandaşımız var. Vatandaşlarımız çeşitli sıkıntılardan dolayı bize ulaşmaya çalışıyorlar. Büyükelçiliğimiz tabii ki vatandaşlarımıza en iyi hizmeti sunmakla mükellef. Fakat telefonla bize ulaşamayan vatandaşlarımızdan ciddi serzenişler geliyor. Bu konuda haklılar. Gönül ister ki burada santralde 50 kişi çalıştıralım. Ama tabii Büyükelçiliğin de kadrosunun karşılayabildiği hizmetler var. Bu hizmetleri artırmak için çalışma içerisindeyiz. Personel sayımızı artırmaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız Büyükelçiliğin e-mail adresinden, Twitter hesabı üzerinden de bizlere ulaşabilirler. Ayrıca Konsolosluk Çağrı Merkezi var.

FETÖ’yle mücadelede adımlarımız sürüyor

FETÖ ile mücadele de hassasiyetle üzerinde durduğumuz konulardan biri. FETÖ’yle her boyutuyla mücadele konusunda çalışmalarımızı kararlı bir şekilde sürdürüyoruz.

1.3.2019

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.